ANNELER GÜNÜ !
Bir tarafın sevindiği, diğer tarafın üzüldüğü bir organizasyonu gözümüzün içine içene soka soka, bağıra çağıra yapmak tamamen vahşi kapitalizmin ürünüdür.
Birileri alabildiğince abartılı sevinçlerini görsellere eklerken, bu yapılan her paylaşımda kimlerin vicdanının ne kadar kanadığının bir önemi olmayacaktır.
Duyguların üzerine basıp geçmeyi alabildiğince sever, ciğerleri dağlamayı çok iyi becerir. Bu akıllı sahne düzenleyicileri hem para kazanır yolunu yordamını bulur hem de en saf en güzel duyguları kullanarak bu zincirin genişlemesine ön ayak eder milleti!
Böylesi bir popülizm akımıyla gönülleri çok iyi okşayıp hedefteki kişiyi hediyeye boğarak onore ederken, diğer tarafta yokluğunu hisseden biri için tüm bu sahnedeki yaşananları izlemek bir yıkıma dönüşebilir, bu siyah ile beyaz durumu kısa süreli bir anksiyete vaziyeti yaşatabilir.
Hayatımızdaki yeri hiçbir şekilde doldurulamayacak geriye döndürülemeyecek vaziyetleri kaşımanın bir anlamı olmamalı oysaki.
Bu bir tercih değil, dönüşü olmayan tek yönlü bir istikamettir.
Bir daha hiç göremeyecek, ya da hiç koku alamayacak birinin karşısına, görmenin ve koku almanın ne kadar önemli olduğunu tüm cihanda, sosyal alemde ve her tarafta reklamını yapmak ne kadar kabullenilebilir geliyorsa bu da o kadar kabul edilebilir.
Gözleri görmeyen, hiç koku alamayan ya da işitme sorunu yaşayan insanlara manzaranın güzelliğini, bir çiçeğin kokusundaki hissiyatı, kuşların sesindeki huzuru herkesin göreceği bileceği şekilde sunmak, kolu bacağı olmayan birinin karşında fiziğini şölen havasında gövde gösterisinde bulunarak sergilemek de bir örneklem olabilir.
Sevgileri hissettirmek için önemli günlere ihtiyaç yoktur.
Anne, baba, kardeş gibi unsurların alternatifi de yoktur.
Onun için mesela sevgililer günü de bir düzen ürünü olarak yaratılmış olsa da alternatif yaratacağı için biraz daha diğerlerine göre kabul edilebilir mesela.
Bu süreçte makul olan şudur; Annelerimizi popülizme kurban etmeyecek biçimde, birilerinin sevinci olanın birilerinin hüzünü olacağını bilerek ve sosyal medya ve diğer platformlarda gövde gösterisine dönüştürülmeyecek biçimde kutlanıyor olmasıdır.
Hayatta olmayan anneleri, öksüzleri, yetimleri de düşünerek, empati yaparak ‘abartıdan’ uzak bir şekilde üçüncü şahıslardan uzak yaşayıp hissettirmek daha değerlidir diye düşünüyorum.
Bu vesile ile tüm annelerin anneler gününü kutluyor, hayatta olmayan evlatların annelerinin de mekânları cennet olsun diyorum…
Köşe Yazarımız Ayhan OYTUN’un “Anneler Günü’ne” özel yazısı.
