Türkiye'den flaÅŸ S-400 ve Su-35 açıklaması

Savunma Sanayii BaÅŸkanı Ä°smail Demir, hava savunma ve savaÅŸ uçağı ihtiyaçlarında Türkiye'nin önceliÄŸinin kendi çözümlerini geliÅŸtirmek olduÄŸunu ifade etti.

Demir, Savunma Sanayii Başkanlığındaki "2020 Değerlendirme ve 2021 Hedefler Toplantısı"nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Savunma sanayisinin tümünde yüzde 100 yerlilik yaklaşımının maliyet etkin olmadığını belirten Demir, özellikle stratejik ürünler için yüzde 100 yerliliÄŸi amaçladıklarını söyledi. Demir, "Stratejik bir üründe korkulu rüya görmektense uyanık yatmayı tercih ediyoruz. Maliyetli olabilir, belki 1'lik ÅŸeyi 5'e alıyor olabiliriz ama ÅŸunu biliriz ki ihtiyacımız olduÄŸunda kimse bizi yarı yolda bırakmayacak." dedi.

Demir, anlık mesajlaÅŸma uygulamalarını ilgili kurumla iÅŸ birliÄŸi içinde çalışılması gereken bir alan olarak deÄŸerlendirdiklerini dile getirerek, kendi alanlarıyla ilgili kısıtlı kurumsal çözümleri bulunduÄŸunu, bunların yaygınlaÅŸması ve tüm toplumun güvenliÄŸini kapsamasının önemli olduÄŸunu ifade etti. Bunun yanında her türlü iletiÅŸimin gerçekleÅŸtirileceÄŸi donanım ve yazılımların ülke güvenliÄŸi için önem taşıdığını vurgulayan Demir, bu amaçla ULAK baz istasyonunun geliÅŸtirilmesini saÄŸladıklarını ve yaygınlaÅŸtırılması için de çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.

Demir, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sektörün ihracat rakamlarında bir miktar düÅŸme olduÄŸunu, bunun yanında savunma sanayisinin en fazla istihdam artışı yaÅŸanan sektörler arasında yer aldığını belirterek, sektörün cirosunun büyümeye devam ettiÄŸini, yerlileÅŸme oranında olumlu seyrin sürdüÄŸünü anlattı.

Ä°smail Demir, ABD'nin, kısa adı CAATSA olan yasa kapsamında Savunma Sanayii BaÅŸkanlığı ve bazı yöneticilerine yönelik aldığı yaptırım kararına iliÅŸkin sorular üzerine, "Çok büyük bir hasar olacağını görmüyoruz. Açıklanan maddeler kapsamında çok büyük bir risk yok. Bunların hepsi idare edilebilir, üstesinden gelinebilir küçük unsurlar. Bu konuda bir sıkıntımız yok, ilave uygulamalar, yorumlar, maddeler gelmezse... F35 programındaki gibi 'Ben yaptım, oldu' yaklaşımıyla gidilmeyecekse ÅŸu aÅŸamada büyük bir hasar ve zarar olacağını düÅŸünmüyorum." diye konuÅŸtu.

CAATSA yaptırımları konusunda karşı tarafla kısıtlı ölçüde temasları olduÄŸu bilgisini veren Demir, "Onların da 'Acaba bu yaptırımlar neyi, nasıl etkiler?' gibi bir çalışmayı devam ettirdiklerini biliyoruz. Yani karşı taraf 'Ben yaptırımları baÅŸlattım, atacağım adımlar 1, 2, 3 bunlar' deyip kolları sıvamış deÄŸil. Onlar da hangi adımların atılacağı, hangi olayı nasıl etkileyeceÄŸiyle ilgili kendi çalışmalarını yapıyorlar." ifadelerini kullandı.

F35 programı konusunda atılan tek taraflı ve hukuksuz adıma karşın, Mart 2020 için planlanmasına raÄŸmen Türk firmalarından imalatın kesilemediÄŸine dikkati çeken Demir, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:

"Åžirketlerimiz bu imalatlara devam etti. 'Madem onlar bizi tanımıyor, biz onları tanımayalım' yaklaşımını da doÄŸru görmüyorum. Biz devlet gibi devlet olan, attığı imzanın arkasında duran, verdiÄŸi sözü yerine getiren bir yapıyız. Bunun gereÄŸini yapıyoruz, yapmaya devam edeceÄŸiz. Karşıdaki adımın hukuksuz ve yanlış olduÄŸunu söylüyoruz. Onlar bildiklerini okumaya devam ederlerse kendileri bilir. Sanayimiz onların dur dedikleri yere kadar üretimleri devam ettirir. Sanayimiz burada edindiÄŸi yetkinlik ve kabiliyetleri Milli Muharip Uçak GeliÅŸtirme Projesi'nde kolaylıkla kullanacaktır. O açıdan 'Ben küstüm, oynamıyorum' demenin anlamı yok. Mevcut elemanların istihdamı, tezgahların çalışması, mevcut yeteneklerin devamı açısından bizim için olumludur."

Altay Tankı'nın seri üretimi

Ä°smail Demir, Altay tankının seri üretimi kapsamında ihtiyaç duyulan motorların ihraç izninin reddedilmediÄŸini ve beklemede durduÄŸunu söyledi. Alternatif motor tedarikinin belli bir olgunluÄŸa ulaÅŸtığını ifade eden Demir, bir taraftan da yerli motor test çalışmalarının baÅŸlayacağını, transmisyonla entegrasyon çalışmalarının yürütüleceÄŸini dile getirdi.

Tüm bunların bir belirsizlik oluÅŸturduÄŸunu anlatan Demir, "Åžu anda üretim hattını kurup, limitli sayıda motorla da olsa baÅŸlamanın, akabinde de alternatif motorun çok yakın olduÄŸu bir planlamanın daha anlamlı olduÄŸunu düÅŸünüyoruz. Arada bir faz farkı olacaksa çok kısa olmalı. KurulmuÅŸ, boÅŸ bekleyen bir üretim hattı, istihdam edilmiÅŸ onlarca çalışan... Bunun çok uzun süre ayakta kalması mümkün deÄŸildi. Böyle bir üretim hattı kurulması ve üretimin baÅŸlaması planımız var. Bunu net tarih olarak koymadık ama 2021'de bunu görürseniz hiç de sürpriz olmayacak." dedi.

Güvenlik güçleri için 8x8 ve 6x6 araçların sunulacağı Özel Maksatlı Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç Projesi'ne iliÅŸkin soruya Demir, "Özel Maksatlı Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç Projesi'nde sadece motor deÄŸil, transmisyon da tamamlandı. Bunların testleri yapılıyor. Çok yakında, bunlar üretime geçtiÄŸi zaman araçlarda yerli motor ve transmisyonumuzu göreceÄŸiz." yanıtını verdi.

S-400 tedariki

Demir, S400 hava savunma sistemlerinin tedarikine yönelik sorular üzerine, ÅŸu bilgileri verdi:

"Ä°kinci sistem konusunda bir anlaÅŸmamız var. Ä°steseydik ikinci sistem bugün gelebilirdi. Burada önemli olan ÅŸey ÅŸu: Bu bir toptan anlaÅŸma ve çerçevesi içinde bir üretim ve iÅŸ birliÄŸi modeli var. Birinci sistemin hızlı tedariki, ikincisinin ise bu tür unsurlarının çok detaylı çalışılmış ÅŸekilde hayata geçirilmesi bizim için önemli. 'Ä°kinci sistem bir an önce gelsin'den çok, ikinci sistemi alırken içinde bizim ne kadar katkımız olabileceÄŸi, teknolojik derinlikle ne kadar iç içe olabileceÄŸimiz konusu çok daha önem taşıyor. O açıdan ikinci sistemin hemen gelip gelmemesinden çok, bu konularda sahada ne kadar ilerleyebildiÄŸimiz, o detayları ne kadar geri adım atılamaz ÅŸekilde baÄŸladığımız ve hayata geçirdiÄŸimiz bizim için önemli. Onlar da biraz vakit alıyor. Hele böyle ileri sistemlerde karşı tarafın çok da ön açıcı olmayabileceÄŸini tahmin edersiniz ama yapılan anlaÅŸma ve mutabakat var. Bu mutabakat zemininde taraflar olabildiÄŸince iÅŸ birliÄŸi içinde mesafe almaya çalışıyorlar. Bu konuda kolaycı olursak çok hızlı yol alırız ama biz kolaycı olmaktan çok maksimumu hedeflediÄŸimiz için süreç biraz uzadı."

Ä°smail Demir, sistemin aktif hale getirilip getirilmediÄŸi konusundaki eleÅŸtirilerin hatırlatılması üzerine, "Kullanıcının bunu nasıl kullanacağıyla ilgili bence kimsenin soru sorma hakkı yok, bizim de yok. Ben de bilmiyorum. Kullanıcının bunu kullanılır halde tuttuÄŸunu biliyorum. Nasıl kullanılacağı, radarı ne zaman açar, ne zaman kapar, ne yapar, bunlar benim de kamuoyunun da bilgisi olmaması gereken konular. Sistem hazır mı, evet dört dörtlük hazır, bir eksiÄŸi yok." diye konuÅŸtu.

SavaÅŸ uçağı ihtiyacı

Türk Hava Kuvvetlerinin savaÅŸ uçağı ihtiyacının karşılanmasına yönelik açıklamalarda bulunan Demir, F16 modernizasyonlarıyla ilgili önemli adımlar attıklarını söyledi.

Su-35 uçağı önerisi ya da Avrupalıların bazı teklifleri olduÄŸunu dile getiren Demir, ÅŸunları kaydetti:

"Biz Milli Muharip UçaÄŸa ağırlık vermek, hızlandırmak durumundayız. Hürjet'in kendi içinde belli kabiliyet geliÅŸimleri mümkün. Aktif olarak gündemimizde 'Åžu uçağı, bunun yerine alacağız' diye bir gündemimiz yok. Su-35 çok tartışıldı, onunla ilgili teklife baktık. Teklifler bizim için, bize ne katacağı, bizim iÅŸin içinde ne kadar olacağımızla ilgili bir dizi parametreyi içeriyor. Gelen teklifi 'BaÅŸ göz üstüne' diye kabul etmemiz gibi bir durum hiçbir zaman olmaz. Bütün detaylarını çalışırız. Kendi milli menfaatlerimize en uygun olan, ihtiyaçlarımızı en iyi görecek çözümler her zaman masamızda olur, inceleriz ama ÅŸu an için 'Kesin ÅŸu vardır' demiyorum. Ana hedefimiz Milli Muharip Uçak ve Hürjet."

Yerli hava savunma sisteminin inşası

Türkiye'nin yerli hava savunma sistemleriyle kendi hava savunma sistemini kurma konusundaki çalışmalarının sürdüÄŸünü belirten Demir, "2025-2026'da belki S400 ile ilgili çalışmadan edinecek bilgileri de katarak, S400 seviyesi veya bir üstüne gelir miyiz, yaklaşırız. DiÄŸer katmanlarla ilgili hava savunmamızın yerli yerinde olacağını söyleyebilirim. Çalıştığımız sistemleri arka arkaya koyduÄŸumuzda katmanlı bir savunma sistemimiz olacak. Bunların sayısının iyice artması gerekir ki tam bir koruma saÄŸlayabilesiniz." dedi.